18 Temmuz 2011 Pazartesi

Ssangyong Kyron jeep hakkında bilgisi olan

arkadaşlar eşimin almayı düşündüğü jeep bu model .bu jeep hakkında bilgisi olan ,kullanan tanıdığı olan var mı.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

boş ver gitsin

şu hayatın gökkuşağını görmek, için siyah renklerini geçip boş ver gitsin.
kulağına fısıldanacak aşk cümleleri için ,çirkin sözleri boş ver gitsin
içini kıpır kıpır yapan müzikler varken,can sıkıcı şarkıları boş ver gitsin
şükürle hayatını zenginleştirmek varken,of kelimesini boş ver gitsin.
evet hayat yorucu ama tembellik daha sıkıcı onuda boş ver gitsin
canlı bir robot gibiyiz şu hayatta
ama kalbimiz var
nefes alıyoruz.
o zaman üzüntüleri boş ver gitsin yaşamaya bak.

12 Temmuz 2011 Salı

araba sevdası buymuş demek:((((

evet bugün benim için çok farklı bir gün .eşimin büyük tutkuyla bağlandığı arabamıza veda ettik.bu kadar koyacağını tahmin etmemiştim.şimdi arabada dinlediğimiz müzikleri dinliyorum da içim bir garip oldu.sanki eşimden fazla alışmışım.onun bile hala nasıl sattığına akıl veremiyorum.bu sattığımız 2 arabamız.diğeri bukadar koymamıştı.

hatta takıldım, en büyük tutkunu bıraktın sıra bana mı geliyor yoksa dedim.eşimi tanıdığım günden beri mercedes delisidir.şimdi bu tutkusunundan hevesini aldı.arabamız şuan ankara yollarında.alan kişilere hayırlı olsun.

şimdi nette deli gibi araba arar artık eşim.özelliklede jip istiyor.hangi modelde hangi marka olur bilmiyorum ama şimdiki hevesimiz jip.paramız yetse land rover alacağız ama eşimin beğendiği modeli bizi aşıyor.

e bizde keseye göre bir jip bakıyoruz.

güle güle mercedes  avangardım.seni bu kadar sevdiğimi ben de bilmiyordum.:((((

9 Temmuz 2011 Cumartesi

gebelikte polen kullanabilirmiyim

herkese merhaba,dün ailecek kullanmak için 3kilo polen aldım.ama kendim hamiş olduğum için kullanıp kullanmamakta tereddüt ettim.nette çok fazla bir bilgi bulamadım.

aranızda bilgisi olan varsa yardımcı olursa sevinirim.

7 Temmuz 2011 Perşembe

buzdolabı düzenini nasıl yaparsınız

herkese merhaba, çok merak ettiğim bir şey var.marketten yada pazardan aldığınız sebze meyve ve dolaba koyduğunuz yiyecekleri yıkayıp mı dolaba koyarsınız yoksa yıkamadan poşetiyle mi.

koyarken saklama kaplarını mı kullanıyorsunuz yoksa poşet mi.sizin takıntılarınız var mı bu konuda.

hangisi daha doğru sizin uygulamalarınız nasıl.görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

1 Temmuz 2011 Cuma

kızım ile ilgili 2 sorunum var

herkese selam
3 yaşını dolduran pıtırcımğım kızımla ilgili 2 sorunum var.

1.si kızım malesef tırnağını yiyor.ne yaptıysam dediysem olmadı.bugün evdeki ojenin içine acı biber koyup sürdüm.ve söyledim.bak sakın yeme diye.bakalım işe yarayacakmı.

2.si yazmaya çekiniyorum ama sütü bıraktıktan sonra fazla aramadığı memeye merak.oyun yapıyor.ama ben rahatsız oluyorum.anne bir kere dokunayım diyor.bazen emecem diyo.benimkisi babaannesinin ki hatta yenge komşu teyze farketmiyor..bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum.

kızım sen büyüdün .bebekken emiyordun artık yemek yiyorsun diyorum.o da bana kardeşim gelince o memelerinden mucuk mucuk emecek değil mi diyor.ama kıskanır gibi demiyor.kıyamam diyor kardeşi için.

fikri olan varsa yardımlarını bekliyorum.

29 Haziran 2011 Çarşamba

bol resimli bir yazı

öncelikle herkese  günaydın.
geçen hafta neler yaptım yazamadım postuna hoşgeldiniz.doğuma gün sayan bir anne olarak bir saatim bir saatime uymuyor.bu yüzden yaptığım herşey bana değerli geliyor.

bıçaklığımın tahtasını sevmiyordum.yapışkan kağıtlarla kapladım.sonra kızıma bu kutuyu kapladım.toka kutusu yaptım.


hamile olunca insan yemek yapmak bile istemiyor.ama bazen gayretlenip mutfağa girişiyorum.geçen haftada böyle bir günde önce çok sevmesemde biber dolması yaptım.kızım buna bayılıyor.

sonra eşime yufka aldırmıştım.börek yapayım diye.bir tepsi ıspanaklı lorlu börek yaptım.

sonra aklıma dolapta rendelenmiş kabaklar geldi.hazır fırın yanmışken bir tepside kabaklı kek yaptım.


ertesi gün manisaya abimlere gittik .çarşıya gitmek için güneşten uzakta arka sokakları kullandık.çünkü güneşte nefes alamıyorum.yaz hamileliğini hiç tavsiye etmem.zorluyor insanı.
gelinimiz hamiş hatırası olsun diyerek benim resmimi çekti.bu yaz kıyafetim bu
ve bu yorucu günlerden sonra bir gün boyunca yattım.kendime fazla yüklenmişim.pili şarz etmek için yiyip yattım.
şuanda pilim bitti.ben yatmaya gidiyorum.by

28 Haziran 2011 Salı

MİRAÇ KANDİLİNİZ HAYIRLI OLSUN

MİRAÇ KANDİLİ
Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullahın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur.
Bu ulvi seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:

�Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.� (İsra Suresi, 1)

Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:

�O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O�nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O�nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.� (Necm Suresi, 7-18.)

Miraç nasıl oldu?
Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir.
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu.
Bir rivayette Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi.

Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine �Hoş geldin� dediler, tebrik ettiler.
Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti.
Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.
Süleyman Çelebi'nin dediği gibi

�Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti/Âhirette öyle görür ümmeti� İnşaallah...

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı., �Allah ümmetine neyi farz kıldı?� diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam �50 vakit namaz� buyurdu.

Hz. Musa'nın, �Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez� demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı.

Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü.

Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimizden delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar. Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı.

Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, �Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?� diye itiraz ettiler, ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, �Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?� diye Peygamberimize soru yönelttiler.

Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı:
�Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, �Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?� diye sordular. Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım. Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.�

Bunun üzerine müşrikler:
�Vallahi dos doğru tarif ettin� dediler, ama yine de iman etmediler.

O esnada Hz. Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebû Bekir, �Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız seksiz şüphesiz doğrudur� diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir �Sıddîk, tereddütsüz inanan� ünvanını aldı.

22 Haziran 2011 Çarşamba

erkekler neden eşleriyle çarşıya çıkmayı sevmez

herkese merhaba
eşim gece işlediği için 2 gündür uykusuzdu.bugün izin vermişler.sabah 7 eve geldi.uykusuz olduğundan 12 ye kadar uyudu.zaten kıyamam ona.

kahvaltı kahve derken saatler geçti.bir bakmışız saat 3 olmuş.pazartesi çarşıda işim vardı.evimizin girişine ayna bakmıştım.onlardan bahsettim.ama bizimki benimle çarşıya çıkmaya niyeti olmadığından uflamaya başladı.

neymiş oradan spora gidecekmiş.iyi tamam da zaten evde az kalıyor.bir daha ne zaman bakacağız .ama yok isteksiz tamam gel dedi.bende böyle isteksiz şeyleri sevmem.yok gelmiyorum dedim.ben yük müyüm insana.

erkekler neden böyle eşlerini sadece yemek ve özel hayatlarına ait bir canlı gibi görüyorlar.bu hayat 2mizin değil mi.

çarşıya çıkalım mı demeye korkuyorum.hamiş olarak tek başıma da çıkamıyorum artık.pazarteside mecburen çıkmıştım.
ben aslında onun hayatını kolaylaştıracak o kadar işi üstlenirken.beni yük görmesi(en azından öyle hissettiriyor.)beni üzüyor.

ben eşimle hayattan zevk almak istiyorum.gezmek tozmak eğlenceli vakit geçirmek istiyorum.ama eşim daha çok pc başında o saçma oyunlarına bakmayı yeğliyor.yada pc araba araştırmak benimle olmaktan ona zevk veriyor.ha bende yanında birşeylerle uğraşıyorsam bu ona yetiyor. geleceği konuşmak ki 2.bebek yoldayken birşeyleri planlamamız lazım .

2 cinsin beyni ne kadar farklı çalışıyor.para kazanması yetmiyor erkeğin.hayatı paylaşmalı eşiyle.onunla hayattan zevk aldığını hissettirmeli.

of be ne yazdım.aslında bir o kadar da yazarım.ama beni dışarı çıkarmayan eşime yemek yapmam lazım.ne de olsa ben yemek yapmaktan sorumluyum.çocuk bakarım.çocuk doğururum.

büyüklerimizden bir söz öğrendik.
'elindeki kötünün en iyisi diyerek sahip çık.'

böyle bir yazıyı Rabbime şükürle bitiriyorum.
Rabbim verdiklerine şükürler olsun.

21 Haziran 2011 Salı

ölüme ramak kala

herkese merhaba

yemekten sonra su içerken birden genzime su kaçtı.ama öyle böyle değil cidden suyla boğulacaktım nefes alamadım.öksürüyorum ama nafile .pisi pisine gidiyordum.birden burnumdan nefes almak geldi.derin derin nefes alıp verdim.bir yandan öksürmeye devam.yarım saat kendime gelemedim.bebeğimi düşündüm.bir an herşeyin ne kadar boş olduğu aklıma geldi gidiyorum işte dedim.verilmiş sadakalarımız karşılık geldi diyorum.Rabbim 2 çocuğuma ve eşime bağışladı beni.şaka gibi bir varsın bir den yok olabilirsin.
şu saniyelerimi yaşatan Rabbime şükürler olsun.

uğurböceği ne alemde

herkese merhaba
bloglara bakıyorum da kabuğuna çekilen  sadece ben değilmişim.aktif olan blog sayısı epey azalmış.yazdan mıdır.blog yasağının uğursuzluğundan mıdır çoğu arkadaş yazmayı benim gibi azalttı.gerçi benim hamişliğimin etkisi büyük.

pc başına fazla geçmemem lazım.ama blogların yazdıklarını okuyorum.ama çoğuna yorum bırakmaya vaktim olmuyor.

bu arada günümüz yavaş yavaş azalıyor.ben şuan 60 kiloyum.son 2 ayda daha kaç kilo alırım bilmiyorum.kontrollerimiz iyi gidiyor.beni şimdiden doğum düşüncesi sardı.ilkinde sezeryan  olduğu için  yine .doğum şekli aynı olacak.ama benim korkum anestezi şekli.epidural anestezide ilkinde tam uyuşmamıştım.sonradan genel anesteziye çevirmişlerdi.ama ameliyattan sonra rahattım epidural sayesinde.şimdi ne yapacağım.genel anesteziden uyanınca çok kötü oluyormuş anneler.kafam çok karşık bu konuda.

kızımıza hale isim bulamadık.ama birinci sırada ahsen sena var.siz yine fikir verin olurmu.benden bu akşamlık bu kadar.

17 Haziran 2011 Cuma

derin bir of çekesim var hayata

sevgini ektiğin toprak
bir gün susuz kalırsa
gözyaşlarını akıtma
pişman olduğun her sn 
çoğalmadan 
hayatın neresinde durduğuna bak

13 Haziran 2011 Pazartesi

bebek malzemelerinde fiyat ve tavsiye

arkadaşlar bazı bebek malzemelerine ihtiyacım var.bunlardan ilki de beşik .sonra bebek telsizi almam gerek.uygun fiyata hangi sitede bulabilirim.

ve ne marka ürünleri tavsiye edersiniz.

11 Haziran 2011 Cumartesi

bir sigara yakıp kahve yudumlamalı bu duruma

herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.dün canımı sıkacak bir şey öğrendim.çok şükür sağlıkla ilgili değil.ama beni uykusuz bıraktı.buraya da yazıp paylaşamıyorum.ailesel bir şey

sigara içmediğim halda bu gıcık habere bir sigara yakılır yanında kahve iyi gider diye düşündüm.

oy oyyyyyyyyyyyyyyyy

herkese selam olsun.bu bulutlu havada bakalım günüm nasıl geçecek

10 Haziran 2011 Cuma

benim küçük kızım okullu olacak

herkese kocaman sevgiler
bugün sağlık ocağında işlerim vardı.tahlil filan.oradan gelirken kızımı göndermeyi düşündüğüm okul öncesi kreşe uğradım.ön kayıt yaptırmıştım zaten.neler gerekli diye sormaya gittim.

sabah 9-akşam 5 kadar.özel sevisi var.sabah kahvaltısı kendinden öğlen yemeği ,ikindi kahvaltısı var.sınıflar 9 kişilik.temiz ve eğitimi güzel olan bir yer.arkadaşlarımızın çocukları da bu kreşe gidiyor.duyumlarımız iyi yönde.

4 yaş grubuna gidecek kızım.eylül ayında başlıyor.şimdiden heyecanlandım.artık okullu olacağız.

Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.

3 Haziran 2011 Cuma

uğurböceği yaşıyor

herkese kocaman sevgiler.
geçmiş kandilinizi kutlarım.bugün doğuma 83 gün var.ve ben ufak ufak hazırlık yapmaya başladım.bebek kıyafetlerini yıkadım ve ütüledim.kısaca yorgunluktan geberdim.eklicem çok foto var.ama makinede sorun var.

içimde tekmeleyip duran bir afacanım var.biz anneler canavar gibiyiz.her yere erişiyoruz.ama bizi anlayacak eşler arıyoruz.elimizdekinin kıymetini bilmeye çalışıyoruz başkalarını duydukca.2 çocuklu hayat nasıl olacak.bakalım.

bu arada kızımı 4 yaş kreşine vermyei düşünüyorum seneye.kızım okul meraklısı bende evde ilgilenemiyorum.en iyisi arkadaş edinsin.eğitim alsın.

neyse kızımı banyo yaptırdım .daha bir yoruldum.uzanmaya gidiyorum.ha bir ipte çamaşır var toplanacak.

Allahım sen bana güç kuvvet ver.aminnnnnnnnnnnnnnnnnn

26 Mayıs 2011 Perşembe

2.hamilelik çok farklıymış

öncelikle herkese merhaba
kardeşimin düğününden geldim.daha tam kendime gelemedim açıkcası.sebebide 2 hamileliğim.sanki ilk kez hamileyim.değişik bir duygu.bebeğim maşallah kıpır kıpır.ilk hamileliğimde kızımı hiç böyle hissetmemiştim.daha sakindi  sanki.

akşam üstü sağ tarafa bir dayandı belime ağrı girdi o an.çok canım yandı.Rabbimin gücüne gitmesin.şikayet değil bu.ilkkinde yaşamayınca çok tuhafıma gidiyor.yoksa bebeğim iyi sağlıklı olsunda bz anneler sabrederiz.

acaba 2.hamileliği benim gibi geçen varmı.3 çocucuğu düşünüyordum ama bazen gözüm korkuyo bu yaşadıklarımımdan.

neyse hepinize benden selam olsun.sağlıcakla kalın.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

tarçınlı kurabiye

herkese merhaba
kızım kurabiye diye tuttturunca değişik bir tarif deneyeyim dedim.tarif şöyle
MALZEMELER:
  • 125 gr. Oda sıcaklığında margarin,
  • Yarım çay bardağı süt,
  • Yarım çay bardağı sıvı yağ,
  • 1 Çay bardağı pudra şekeri,(bence 2 bardak olmalı)
  • 1 Paket vanilin,
  • 1 Paket kabartma tozu,
  • 1 Yumurta,
  • 1 Çay kaşığı tarçın,
  • Aldığı kadar un.
HAZIRLANIŞI:
Margarini, sütü, sıvı yağı ve yumurta sarısını karıştırın. Üzerine un, pudra şekeri, kabartma tozu, vanilin ve tarçını ekleyip aldığı kadar unla (kulak memesi kıvamından biraz daha yumuşak) hamur yapın. Ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlayın ve önce yumurta beyazına daha sonra hindistan cevizine batırıp yağlı fırın tepsisine sıralayın. 160 derecelik fırında hafif pembeleşenedek pişirin.
tarifi aldığım blog
güzel bir hafta sonu http://emelinmutfagi.blogcu.com/kurabiyeler/3338525 şeker ölçüsü bence az olmuş.2 çay bardağı daha iyi gelir bence
afiyet olsun.

13 Mayıs 2011 Cuma

düğünde giyeceğim elbise kombinim ve bir soru

6 aylık hamle olduğum için böyle 42 beden bir elbise buldum ancak.kardeşim evleniyorda.arkadaşlar bu elbiseye bu eşarbın içine boneyi siyah mı takayım beyaz mı ????

12 Mayıs 2011 Perşembe

börülce yemeğim

herkese merhaba
yazdan yapıp dolaba koyduğumuz nimetlerden biri börülce.yazın çok pahalanmıştı.bu serin havalarda değişik bir tat arayanlar için iyi bir tercih bence.

tarife gerek yok herkes biliyordur .hele hazır dolaptan çıkınca epey pratik oluyor

8 Mayıs 2011 Pazar

eşimin anneler günü süprizi

öncelikle tüm annelerin anneler gününü kutlarım.sevgili eşimde dün akşam anneler gününü kutlamak için bizi yemeğe götürdü.çok güzel bir akşamdı.foto çekecektim ama makinemi almamışım.cepte çok net resim çekmediği için resimsiz bir post oldu bu.

bu buket uğurböceğinden tüm annelere sevgilerle

5 Mayıs 2011 Perşembe

kızıma güzel bir isim arıyorum

arkadaşlar kansız kalmışım kan değerim 7.7 olmuş.bugün kan hapına başladım.bu arada kızıma güzel bir isim arıyorum.değerli fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.kızım tekmeleyip duruyor.ben uzanayımda hanım rahat etsin bari.

herkese güzel bir gün dilerim

2 Mayıs 2011 Pazartesi

yasak ruhumuzuda öldürmüş

blog yasağı resmen ruhumu öldürmüş.hiç giresim gelmiyor.bakıyorum.önceden girmeden duramazdım.her arkadaşın bloguna uğramaya çalışırdım.her kampanyaya katılırdım.

ama şimdi sizleri merak ediyorum ama pc bşına geçmeyi canım istemiyor.eskiden sabahta açar.akşama kadaraçık kalırdı  pc..şimdi baıyorum kapatıyorum.biraz hamişliğiminde etkisi var.fazla pc yasak.yasakda buna + oldu .

yazmayı istediğim çok şey var.kusura bakmayın artık.
herkese kocaman sevgiler
iyi haftalar.

30 Nisan 2011 Cumartesi

prenses tatlım

                                                                   fotograf makinesinin tarihi şaşmış yine.
sütlü tatlılar arasında bu tatlıya bayılıyorum.annemin evinde ablam yapardı o yüzden prenses tatlısıda deriz biz.(ablama komşu teyzemiz prenses derdi.)
benimde aklıma geldi yapayım dedim.hem evdeki sütü değerlendireyim dedim.tarif netteki şekliyle.
irmik tatlısı bizim deyişimizle prenses tatlısı
MALZEMELER
1 kg süt
1 su bardağı irmik
7 çorba kaşığı toz şeker
1 paket vanilya
1 çorba kaşığı margarin
1 çorba kaşığı hindistancevizi
süs için:
hindistancevizi
dövülmüş antep fıstığı veya tarçın

HAZIRLANIŞI
Soğuk süte toz şeker ve irmiği ekleyip kaynatın. Biraz koyulaşıp muhallebi kıvamına gelince vanilya margarin ve 1 çorba kaşığı hindistancevizi ekleyip boza kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Boza kıvamına gelince ıslatılmış tepsi veya bir kalıba döküp soğutun.
Üzerini antep fıstığı veya tarçınla yada pasta süsü süsleyip dilimleyerek soğuk olarak servis yapın.

28 Nisan 2011 Perşembe

sonunda takvim eklemeyi öğrendim

hamileliğimin 5 ayı bitti.ilk günden beri bebek takvimi eklemeye çalışıyordum.beceremiyordum.nette dolaşırken bu takvimi gördüm.bayıldım.uzun çabalar sonunda eklemeyi başardım.nasıl olmuş.

babaannemize süpriz doğum günü

herkese merhaba
dün birden babaannemize süpriz doğum günü yapalım diye düşündüm.pastayı yaptım.kızım en son anda gelip gördü.çocuk bu ağzında bakla ıslanırmı.hemen babaannesine yetiştirdi.babaannesi neyse duymamış gibi davrandı.

akşam yemeğinden sonra bize çay içmeye gelin diyerek ailenin hepsini çağırdım.sonrada babannemize pastasını kestirirdik.aslında doğum günü değildi.belkide ilk kez kutlandı.nice yaşlara babaanne

26 Nisan 2011 Salı

uğurböceği neler yapmış


herkese kocaman sevgiler
bir türlü pc başına geçip yazamadım.blog yasağı yeterince sinir bozucuydu.bende sizden uzak olduğum bu süre zarfında boş durmadım tabi.

en son yazılarımdan birinde kendi işimi kurma isteğimden bahsetmiştim.ama bu süreç hamişliğimden ötürü erteleniyor.kosgeb girişimcilik kurslarını belki duymuşsunuzdur.girişimcilere mali destek olunuyor.60 saatlik bir eğitime tabi tutuluyorsunuz.bende şansımı deneyip bu kursa katıldım.belki hemen açamayacağım  ama en azından katılım belgem elimde olacak.nasip bakalım.

bilmeyenlar için hatırlatayım.ben tıbbi ve aromatik bitkiler mezunuyum.bitkisel tedavi de diyebiliriz.hastalıklar için bitkisel karışımlar yapıyorum.inşallah ilerde kendi dükkanımı açmayı istiyorum.

ayrıca boş kalabildiğim nadir zamanlarda takı yapmaya çalışıyorum.yaptıklarımın fotosunu arada resimleyip sizlerle paylaşırım.

zaten hatırlayanlar vardır.hamilelikten ötürü bulantı beni mahvetmişti.ancak kendime geldim.bu seferde ağırlıktan yorulmaya gelmiyorum.
 kızım büyüdü onun bu gelişimini şaşkınlıkla seyrediyorum.ondan da ayrıca bahsedeceğim ilerde.
aklıma gelenler bunlaar
görüşürüz

24 Nisan 2011 Pazar

yeni aldığım gözlüğüm

sonunda dereceli gözlüklerime kavuştum.2.25 derece kullanıyorum.birazcık tuzlu oldu ama güzel oldu.

22 Nisan 2011 Cuma

ve bir kızım daha oluyor:)))

arkadaşlar herkese merhaba
dün bloguma giremediğimden dolayı yazı yazamamıştım.
bugün doktor kontrolüm vardı.ayrıntılı ultrasona girdim.ve bebeğimin kız olduğunu öğrendim.%90 kız dedi doktor.aslında ben farklı olur sandım.karnımın şekli farklı diye herkes erkek dedi.ilk kızım çok sakindi.bu sefer bebeğim çok hareketli erkek heralde demiştim.

gerçi gönlümden kız geçiyordu.kızıma arkadaş geliyor.Rabbim sağlıklı sıhatli evlat versin.eşimde 2 kız 2 erkek getirir diyor.gönlünden erkek geçtiğine eminim.bir kızı bir erkeği olsun istiyordu.ama az önce kızlarım nasıl dedi.demek ki kızınıda sevecek.

bu arada bugün karnımdaki bebeğimle tost olacaktım.bindiğim otobüs bir kamyonla çarpışacaktı.kamyon sürücüsü hatalıydı.verilmiş sadakalarımız kaarşılık geldi.hemde en öndeydim.kurtuluşum olmazdı.

Rabbime şükürler olsun.şimdilik bu haberi paylaşıyorum.anlatacak çok şey var.daha akşam ev tebriğine bir arkadaşa gideceğiz.şimdilik uğurböceğiniz uçup kçar.
sevgiler

21 Nisan 2011 Perşembe

uğurböceğinden herkese kocaman sevgiler

günaydın arkadaşlar
açıkca bloglara ulaşamama beni blogerden soğutmuştu.bugün yine bir şansımı deneyeyim dedim.geçici bir sevinçmi bilemicem ama bloglara girebiliyorum.hepsi için geçerli mi bilmem ama tıkladığım bloglara girince bende hemen yazmaya başladım.

bu bir selam yazısı oldu.uğurböceği yazmadığı dönemde neler yapmış ,neler almış vs vs birazdan yazmaya başlayacağım.

yazımı okuyabiliyorsanız.merhaba derseniz sevinirim.

anlatacak çok şey var.birazdan görüşürüz.

23 Mart 2011 Çarşamba

korktum ve aminosentez yaptırmadım

öncelikle herkese merhaba
sonunda blogere ulaşabildim.beni bu süreç içinde unutmayan herkese teşekkürler.

aminosentez yaptırmaya doktora gelmiştim.ama eşimde bende korktuk ve yaptırmama kararı aldık.rüyama bile girdi.haberlerde bir anne bu işlemden sonra mikrop kapıp ölmüş.bizde korktuk.Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.dua edin sağlıklı bir bebeğimiz olsun.

bu arada doktor çok göstermese bana kız gibi geldi dedi.tam göstermediğine göre bende kız diye düşünüyorum.sağlıklı evlat olsunda .kız erkek farketmez diyorum.
sizde dualarınızı eksik etmeyin.
şimdilik uğurunböceğinden herkese sevgiler

16 Mart 2011 Çarşamba

amniyosentez konusunda kararsızım

herkese merhaba
artık hamileliğim ilerliyor.23 martta amniyosentez için gün aldım ama hala kararsızım.sizce yaptırsam mı.riskleride var tabi.biraz gözüm korkuyor.
siz ne dersiniz.

8 Mart 2011 Salı

çekiliş sonuçlarını direk yazın.bloglarınıza ulaşamıyorum

arkadaşlar  çekiliş sonucunda kim çıktıysa başlıgınıza yada yazının ilk cümlesine yazın .blogunuz açılmıyor.kimsede sonucu göremiyordur.benim gib.teşekkürler

4 Mart 2011 Cuma

çok alışmışız buraya-bloguma dokunma

merhaba,çok alışmışız buraya.dns ayarlarını ellemedim.belki düzelir umudum var.

2 Mart 2011 Çarşamba

1 Mart 2011 Salı

HAYAT İÇİN 3 DERS-OKUMADAN GEÇME

DERS ALMAK
ÜÇ HİKÂYE- ÜÇ DERS- BİR SÖZ
1.Hikâye
Kavak Ağacı ile Kabak
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
-On yılda, demiş kavak.
-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
-Doğru, demiş kavak.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
-Neler oluyor bana ağaç?
-Ölüyorsun, demiş kavak.
-Niçin?
-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.
1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir.  Her işte alın teri ve emek şarttır.
2. Hikâye
En iyi Buğday
Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.
-Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,
-Neden olmasın, dedi çiftçi.
-Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan poleni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyorsam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gerekiyor.
2. Ders: Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir.
3. Hikâye
Geleceğini biliyordum…
Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, başka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti,
-Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük bir ihtimalle ölmüştür. Artık onun için yapabileceğin bir şey yok. Boşuna kendi hayatını tehlikeye atma.
Fakat asker onu dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı. İnanılması güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki diğer arkadaşı;
-Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın.
-Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi…
-Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun?
-Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim içim.
Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
-Geleceğini biliyordum… Geleceğini biliyordum…

3. Ders: Güven vermek önemlidir. Güven duymak önemlidir. Duyulan güveni boşa çıkarmamak daha da önemlidir.

'Her sabah Afrika'da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir.
Her sabah Afrika'da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır.
Aslan veya ceylan olmanız fark etmez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.'
Afrika Atasözü
Çok çalışmak, emek harcamak, güven vermek, sevmek ve paylaşmak hayatın anlamlı olmasını sağlar. Her sabah uyandığımızda bir de böyle bakalım dünyaya. Unutmayın hayat uzun bir öyküye benzer. Ancak öykünün uzun olması değil, iyi olması önemlidir.
Hep sevgiyle kalın…
                                            

28 Şubat 2011 Pazartesi

UCUZA ÜRÜN SERİSİ -2-

                                               GÜNDÜZ KREMİ VE GÖZ KREMİ-İKİSİ BİRLİKTE 30TL

                                                              FONDÖTEN -10TL(satıldı)
                                                      KEPEĞE KARŞI ŞAMPUAN-5TL

saçlar ve ciltler için doğal sabunlarda son gün kaçırmayın derim.


herkese günaydın.
bugün sizlere bir alışveriş sitesi tavsiye edeceğim.katıldığım bir kamyaya ile tanıdığım bu site gerçekten güzel ürünler sunuyor
şuana kadar maillerine sadece bakıp geçiyordum.ama bu sabunları görünce hemen sipariş verdim.
ve sizlerinde faydalanmasını istedim.

.Mardinli sabuncu ustası Mehmet Dede'nin ürettiği, içeriğinde yöreden toplanan yabani fıstık, menengiç ve badem yağlarının kullanıldığı, tamamen doğal ve el yapımı olan İngiltere Prensi Charles'ın da sürekli kullandığı bu şifalı sabunlar Bedava.com üyeleri için satışa sunuluyor. hemde 3tanesi 6.9 tl.(ayrıca alışverişte seçebileceğiniz güzel hediyelerde veriyorlar.


Bu sabun 100 yıl bozulmadan kalabilir. Çünkü tamamen doğaldır.


Mardin’li sabun ustası Mehmet Dede tarafından özel olarak üretilmiştir.


Tamamen bitkisel olan bu sabunun üretiminde yabani fıstık yağı ve melengiç bitkisi kullanılmıştır. Başka hiçbir katkı maddesi veya kimyasal madde içermez.İçeriğinde kullanılan doğal yağlar cildinizi yumuşatır ve dezenfekte eder.


Saçlar için özellikle önerilen bu sabun, saçları besler ve yumuşak hale getirir. Kepeği, saç dökülmesini önler ve beyaz saçlara doğal güç vererek siyahlaşmasına neden olur.


Ürün üç adet gönderilmektedir.


sizde bu harika sabunlardan ve diğer ürünlerden faydalanmak için bu posta mail adresinizi yorum olarak bırakın.size özel davetiyenizi gönderyim.yorumları yayınlamayacağım.adresleriniz gizli kalacak

not:nette bu sabunlar için bulduğum haberi olduğu gibi yayınlıyorum.

Bıktım Sabununu Üreten Mardinli Usta

Mardinli sabun ustası Mehmet Dede’nin ürettiği bıttım sabununu dünyanın ünlüleri kullanıyor. El yapımı imalathanesinde ürettiği bıttım sabunlarını başta ABD olmak üzere, Japonya İngiltere, İspanya ve Almanya’ya ihracat eden Mardinli bıttım sabunu üreticisi Mehmet Dede İngiltere prensi Prens Charles’tan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı ABDullah Gül’e de bıttım sabunu gönderdi.
Dünyanın birçok ülkesine özel sipariş üzerine bıttım sabunu gönderen Mardin’li sabuncu ustası 38 yaşındaki Mehmet Dede, baba mesleği olarak 20 yıldan beri bu mesleği icraa ettiğini belirterek, ürettiği başta bıttım, melengiç ve defne sabunlarını dünyanın birçok ülkesine özel sipariş üzerine gönderdiğini söyledi.
Mardin’i ziyaret eden birçok ünlü kendisinin ürettiği sabunlardan sipariş verdiğini ifade eden Dede, “Mardin’i 2004 yılında ziyaret eden İngiltere Prensi Prens Charles bile bıttım sabunu aldı. Hala da İngiltere’den özel olarak sipariş edilen bıttım sabunu gönderiyorum. Prens Charles’ten sonra şimdi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanı ABDullah Gül’e de bıttım sabunu gönderdim. Ayrıca geçtiğimiz günlerde Mardin’e gelen Japonya büyük elçiliği görevliler benden bıttım sabunu alarak ülkelerine gönderdiler. Şu sıralar birçok Arap ülkesinden yoğun bir bıtım sabunu talebi var. Özellikle Arap şeyhlerin yoğun ilgi gösterdiği bıttım sabuna olan talebi karşılamaya çalışıyoruz.” dedi
BITTIM SABUNU SAÇ DÖKÜLMESİNİ ÖNLÜYOR
Ürettiği sabunlarının hiç bir yan etkisi olmadığını belirten Dede, “Bıttım sabunu üretimi tamamıyla doğal ürünlerden oluştuğu için hiç bir yan etkisi yok. Sabunumuz Mardin’e kente gelen bütün yerli ve yabancı turistlerin aradığı ürün haline geldi. Bin bir derde deva olarak tabir edilip, herkese tavsiye edilen bıttım sabununu kendi küçük el yapımı imalathanemizde oluşturduğumuz farklı kalıplarla üretiyoruz.” diye konuştu.
Dede, “Sabun yabani fıstık (bıttım) yağı, melengiç karışımından yapılıyor. Bu iki bitki dışında kesinlikle başka katkı maddelerinin karışımı yapılmıyor. Aynı zamanda kepeği, deri dökülmelerini ve saç dökülmelerini önleyici faktöre sahip. Bıttım sabunu, bölgede ‘Botan sabunu’ olarak bilinmektedir. Sabunun asıl vatanı, Mardin Botan bölgesidir. Bu bölge, Mardin’den Şırnak’ın Cizre ilçesine kadar yayılmaktadır. Tamamıyla doğal ürünlerden üretildiği için yan etkisi bulunmuyor. Saçları besliyor ve yumuşak hale getiriyor. Saç dökülmesini önlüyor ve beyaz saçlara doğal güç vererek, siyahlaşmasına neden olmaktadır. Şu anda bıttım sabunundan sonra melengiç, badem, fıstıktan sabun üretimine geçtik. Bu ürünlerden de çok kaliteli sabunlar ürettik. 50 santimetre boyunda 40 santimetre ebadında olan bıttım sabununu üretmek için 1 hafta boyunca çalışıyorum. Yani anlaşılacağı gibi, bu sabunu üretmek, maharetin yanında sabır da gerektirir.” şeklinde konuştu.

26 Şubat 2011 Cumartesi

2.kez bu ödülü almak ayrı bir güzel.

tesbih taneleri arkadaşımından böyle bir ödül almak beni ayrı bir mutlu etti.çok teşekkürler.

25 Şubat 2011 Cuma

güneş gözlüğü arıyorum

arkadaşlar herkese hayılı cumalar
yaz gelmeden uygun fiyatlı bir güneş gözlüğü almam gerek.netten bildiğiniz bir adres varmı.yuvarlak olmayan büyük çerçeveli bir şey arıyorum.

24 Şubat 2011 Perşembe

ve işte portakal reçelim

tatmaları için annemlerede verince kavanozdan biraz eksildi.
arkadaşlar reçel yapımı için verdiğiniz fikirle için tekrar teşekkürler.nette bulduğum tarif üzerine yaptım bu reçeli.tarif
Portakal reçeli yaparken dikkat etmeniz gereken reçeli çok fazla koyultmamanız. Limonunu ekledikten 10 dakika sonra sulu gözükse bile porselen bir tabağa yada cam bir bardağa 1 damla reçel damlatın,  reçel kolay akmıyorsa kıvamı olmuş demektir. Unutmayın reçel soğudukça koyulaşır.
Sevgiler..
Malzemeler:
6 adet portakal (3 su bardağı dilimlenmiş portakal kabuğu)
4 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
1 su bardağı portakal suyu
yarım limon suyu
Yapılışı:
  1. Portakalların kabuklarını soyun ve küçük küçük doğrayın ve tencereye alın. Tencereye bolca su ekleyin ve 15 dakika kadar kaynatın.
  2. Kaynayan portakalların suyunu süzün ve soğumaya bırakın.
  3. Tencerede şeker, 2 subardağı su, 1 su bardağı portakal suyunu karıştırarak kaynatın.
  4. Portakalları atın ve orta ateşte koyu bir şurup kıvamı alıncaya kadar (yaklaşık 50 dakika) kaynatmaya devam edin.
  5. Koyulaşan şurubun içine yarım limon suyunu katın ve 10 dakika daha kaynatın.
  6. Reçel sıcakken kuru cam kavanozlara boşaltın, soğuduğunda kavanozların kapaklarını kapatıp, serin ve loş bir yerde saklayın.
kaynak:http://www.mutfaksirlari.com/portakal-receli.html
emeğe saygı gösterip arkadaşımızın adresinide veriyorum.teşekkürler.

23 Şubat 2011 Çarşamba

keyifle okunmak bir harika

bugünüme anlamlı bir ödüller başladım.sevgili bloger arkadaşım gutguturuna beni bu ödüle layık görmüş.teşekkür ederim.

20 Şubat 2011 Pazar

PORTAKAL REÇELİ İÇİN FİKİR VERİN

portakalın herşeyine bayılırım.özellikle reçeline bayılırım.nette bir çok tarif gördüm.ama aklıma şu soru geldi.bazı tariflerde (büyüklerimizden duydugumda bu şekilde)portakal kabuğunun turuncu kısmını bir kat rendeyle temizleyip gerisini doğrayıp kaynatıyorsun.bir tarifde hiç dışını kazımadan direk doğramış.ve kaynatmış.şimdi sizden fikir istiyorum.

kazısam mı kazımasam mı.kazımazsam acı olursa.değerli bilgilerinizi bekliyorum.

19 Şubat 2011 Cumartesi

müzik dinliyorum kafam güzel:)))))))))))))

herkese merhaba
sabah komşumla benim arabada bir saate yakın süre çalışma yaptık.e ben ehliyeti aldım ama pratik yapmaya fırsatım olmuyordu.eşim bugün kendi arbasıyla gitti.bana da gün doğdu.komşu şehir içine çıkmaya başladığı iiçin ona güvenerek yanımda bana eşlik etmesini istedim.arba sürmek harika bir şey.
eşim deli gibi tutkun araba sürmeye.inş.bende birgün onun gibi araba sürebilirim.araba sürerken müzik dinlemeye bayılır eşim.bende şimdi pc açtım o müzikleri dinleyerek ev toparlicam.
vaktiniz varsa bu şarkıyı dinlemenizi öneririm.biz dinlerken büyük keyif alıyoruz.
herkese güzel bir hafta sonu diliyorum.
sevgiler
http://www.videos-musics.com/alexandra-stan/mr-saxo-beat-video_9e2a4acc5.html

dikkat lütfen yüksek sesle dinleyiniz
:))))))))))))

17 Şubat 2011 Perşembe

ireminannesinden hediyem geldi

herkese günaydın
iremin annesinden hediyem geldi..ayakkabılar çok şık.sabunda mis gibi kokuyor..iremin bebek şekeride vardı.çok teşekkürler.inş.bebeğim sağlıkla kullanır

15 Şubat 2011 Salı

makyajla ilgili bir sorunum var

arkadaşlar herkese günaydın.
ben fazla makyaj yapan biri değilim.kalem çekerim maskara bazende hafif far.bu da sırf bayan misafirim olduğunda.ama gözlerime yaptığım bu makyaj gözlerime ağır geliyor gibi.yaptıktan sonra gözkapaklarımı açık tutmak zorlaşıyor.bu kadar hafif bir makyajda neyi yanlış yapıyorum.yoksa herkesde böyle bir ağırlık hissi oluyormu.
arkadaşlar beni bu konuda aytınlatırsanız sevinirim.

14 Şubat 2011 Pazartesi

MEVLİD KANDİLİNİZİ KUTLARIM

Enbiyâ, 107"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."
(Enbiyâ, 107)


İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.


O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.


O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:




"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki  daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler."
(Âl-i İmrân, 164)


Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, "Alemlere rahmet olarak gönderildi." Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O'na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O'nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı. 

O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:



"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Sebe, 28)

İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır.  O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)'nın ifâdesiyle O'nun ahlâkı Kur'an'dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur'an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:

"Andolsun, Allah'ın rasûlünde sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır." (Ahzâb, 21)



Bu geceyi nasıl ihya edelim?

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu!  Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek,  Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.


O'na  ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.

Unutmayalım...
 


Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. 
Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...



"De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarınızı bağışlasın..." 
(Âl-i İmrân, 31)

eşiminin süprizi

eşimle özel günleri kutlamayı sevmeyiz.hediye de alıp vermeyiz bir gün için.eşim bu sefer beni şaşırttı.akşam elime bir paket tutuşturdu.şaşırdım.sevgililer günün kutlu olsun dedi.merakla açtım.benim için ördürmüş bu çeketi.rengi de kendi seçmiş.badimin üzerinden giydim çok hoş durdu.
ayrıca yüzükde almıştı.bir hediye umarken 2 hediyem oldu.

                                          ve resimde pek düzgün çıkmasada çok beğenerek aldığım yüzük.hediyemi kendim seçtim:))
teşekkürler aşkım.iyiki varsın

kızımın doğum günü

                   
canım kızım 14 şubat doğumlu.bu akşam kandil olduğu için biz dün akşam kutladık yaş gününü.şimdiki çocuklar çok meraklı.baba bana doğum günü al diyip duruyordu.bizde hevesi kırılmasın diye kutladık.pastayı malesef yapmaya fırsat bulamadığım için hazır aldık.kızım çok mutlu oldu.e tabi bizde

iyiki doğdun bebeğim

12 Şubat 2011 Cumartesi

teşekkürler nivea

dün akşam başka biryerden paket beklerken süpriz bir paket aldım.niveadan gelmişti paket.içerisinde yeni çıkardıkları ürünlerden vardı.çok sevindim.
teşekkürler nivea