20 Ağustos 2010 Cuma

fikir isteyene evimin banyo dolabı


evimizin tavan yüksek olunca dolabın boyuda uzun oldu.eşim dolabı tavana kadar isteyince bir dünya dolabımız oldu.geniş bölümün arkasında havalandırma bacası olduğundan bu şekilde yan ve ön de oldu.neyse ben buna şükür dedim.
nasıl beğendiniz mi??

kızımın uykusuna giren inek duy sesimi

kızıma sabah uyandığında
-kızım rüyanda ne gördün diyorum
-inek gördüm diyor.bu uzun zamandır böyle.sabah uykusu olsun öğle uykusu olsun(uyursa tabi.)aynı cevap .

sevgili inek kızım rüyalarından git .biraz annesini babasını görsün bebeğim.sen ne hakla benim kızımın rüyalarını zabdediyorsun.

bak bu son uyarım yoksa seni rüya alemi kasabına veririm ona göre.

neden benim suçumdu

kimse hasta olmayı istemez .ve isteyerek hasta olmaz.benim de yaptığım bir hata hastalanmama sebep oldu.
ben çok fazla yemek seçerdim.yani aslında yediğim çok az yemek vardı.yemekte babamın yan tarafına oturur.onun benim ne kadar yediğimi görmesini engellerdim.abur cuburda fazla yemezdim.şimdi düşünüyorum  iyiki açlıktan ölmemişim.bu sadece bünyemin zayıf kalmasına neden oldu.

asıl neden benim tv merakımdı.çok fazla tv seyrederdim.aynı anda 2 film seyrettiğim olurdu.ve akşamları karanlıkta seyrederdim yakından hemde.bir o kanal bir o kanal.annemler 10 dan sonra  uyurdu.

ben özellikle korku ve gerilim filmlerine bayılırım.karanlıkta seyretmesi ayrı bir heyecan yapardı.o zamanlarda cuma günü özellikle alacakaranlık kuşağı vardı.hiç kaçırmazdım.tabi ben bu zevkimin bana hayatıma işleyecek bir hastalık yapacağını bilemezdim.

hastalığıma doktorlar bir neden bulamamışlardı.organik değildi.çok şükür.
neyse uzadıkca sıkmayayım sizi ve araştırdım  yıllar sonra benim hastalığıma neden olan şeyin gece karanlıkta tv seyretmem olduğunu anladım.neden diye sorarsanız.epilepsi ile ilgili yazılarda beynin karanlıkta algıladı hızlı geçişleri ip gibi belleğe doladığını ve sonra beyin bu dolumu kaldıramayıp rahatlamak için vücuda nöbet geçirttiğini okudum.

ve yeni edindiğim bilgilere göre şuan bir çok çocukda organik olmayan epilepsi hastalığı gözükmekte.nedeni .tv ve bilgisayar oyunları.özellikle hızlı hareket eden çizgi filmler,ani renk değişim olan  parlak ışıklı oyun ve çizgi filmle çok sakıncalı.ben mesela kızıma carton network açmam çok hızlı bir akışı var.

şimdi bilgisayarda fazla bakmamaya çalışıyorum.tv desen çok azalttım.ama çok şükür yendim gibi.aman nazar değmesin.artık ilaç kullanmıyorum.normalde doktorlar illa kullanmalısın diyor.ama ben öğrendimki 5 sene nöbetsiz olan hastalara ilaç bırakımı denene biliyor.ağır değilse tabi.ben bir örnek değilim kimseye ilacını bırak dediğim sanılmasın.
lütfen kimse yanlış anlamasın.benimki çok özel bir durumdu.ilaç bırakamazsam sağlıklı bir bebeğim olması nerdeyse imkansızdı.rabbimin yardımıyla bu engelide aştık.acılar yaşasamda rabbim bana sağlığımı inş.geri verdi.

19 Ağustos 2010 Perşembe

HER RAMAZAN AYNI KORKUYU YAŞIYORUM



Ramazan ayı hem güzel bir aydır benim için hem korkutucu.97 yılında yaşadığım bir ramazan gecesine buna sebep olan.hatırlamak istemediğim günlerimin başlanğıcı oldu o gece.

her ramazan gecesi gibi başladı aslında istemiyerek kalkmıştım gözümden uyky akıyordu.o gece sahur sofrasını hazırma sırası bendeydi.çay bardakları tepsiye koydum odaya götürüyordum.en son hatırladığım bu .


gözümü açtığımda ne olduğunu nerde olduğumu hatırlamakta güçlük çekiyordum.annemlere ne oldu bana dedim.
elimde bardakların olduğu tepsiyi düşürmüşüm.tabi kendimde.sonrasını pek anlatmak istemediler.(daha sonra tedavi için doktorlara anlatırken öğrendim)

gecenin bir vakti aile tanıdığı bir doktora gittik.baktı muane etti.babama en kısa zamanda özel doktora götürün dedi.biz annemin tansiyonu hariç hastalığa uzak bir aileydik.ama herşeyin ilk  ki varmış.

babamlar üniversite hastanesine özel muayeneye bölüm başkanına götürdüler ve acı gerçek
epilepsi.....

oda ne halk dili sar'a denilen hastalık .ama benim durumum farklıymış.organik bir durum değilmiş. beynim arada kısa devre yapıyor.yani dejarz olmak için vücut kendine nöbet geçirtiyormuş.

e yasaklar  başladı kafeinli herşey yasak,uykusuzluk açlık,stres yorulmak yok.

97 den beri oruç tutmuyordum.evleninceye dek.tabi arada çok ağır dönemler yaşadım.hastalıkğım ayyuka çıktığı dönemler oldu.

ailem mahvoldu.neden neden neden.beni hasta görmeye dayanımıyorlardı.rahmetli babamı başımda ağladığını bilirim.ah babacım şimdi iyi olduğumu bilmeni isterdim.

hepsi benim suçummuş baba.sen kendini hiç suçlama.sen mükemmel bir babaydın.

geçen onca senede kendimin doktoru oldum.ve acıların acısını tattım.evlat acısı.....................................

evet her ramazan ben başka havalara girerim.allahım affetsin sevinemiyorum.çünkü hep korkuyorum.acaba başım dönecekmi.bir yere yığılıp kalacakmıyım.başımımı vuracağım.ahhhhhhhhhhhh

bu hastalığım için kısa bir ön yazı oldu.aslında sizlerle paaylaşamak istediğim.çok ayrıntı var.ama 30 yaşında evli  ve çocuklu bir annenin şimdi kalkıp evişi yapması lazım.
yazcaklarım herkessi bilgilendirmek için.çünkü her an herkes epilepsi olabilirözellikle yeni nesil çocuklarmız .çünkü kendimiz buna davetiye çıkarıyoruz.
herkese sağlıkla dolu bir gün dilerim.

17 Ağustos 2010 Salı

anne bir fikrim var !


kızıma sayıları öğretmeye başladım.gerçi az buçuk biliyor.10 kadar sayıyor.ama rakamları öğretmek istedim.kartlar yaptık.ve şarkı eşliğinde tek tek rakamları tanıttım.

önce baktı gözlerini yere indirdi bıyık altından
-anne bilmiyom .dedi.sonra ayağa kalkıp

-anne bir fikrim var .diye bağırmaya başladı.şaşırıp kaldım.kızımın doğum tarihi 14 şubat 2008 duyduğunu olduğu gibi kaydediyor.şimdi bu satırları yazarken elinde oyuncak süpürgesi var evi süpürüyor kızım.

-kızım saybakalım dedim süpürgenin kapatma düğmesine bastı(pili bitti ses çıkarmıyor zaten)kapattı.sonra saymaya başladı.

Allaha çok şükür tepkilerinin hafızasının bu kadar iyi olmasına şükrediyorum.az dualar edip adak adamadım.bu konuyud a başka bir posta anlatırım uzun çünkü.

17 ağustosda İstanbuldaydım

evet aslında bahsetmek istemediğimiz acıların yaşandığı ama bahsedildikcede derslerin çıkarılacağı  bir akşamdı.

bende ablamlara İstanbula gitmiştim.zeminle birlikte 5. katta depremi çok kötü bir şiddetle hissettim.çok korktum.

yaşadığım bu olay bana elimdekilerin kıymetini ölümün tık kapı ötede olduğunu ve hayatın bu kısalığında durmam gereken yeri gösterdi.

bu acı olayda yakınlarını kaybeden tüm ülkem insanına başsağlığı diliyorum.mekanları cennet olsun.kalanlara Allahtan sabır diliyorum.

16 Ağustos 2010 Pazartesi

hastalıkta ,sağlıkta ve hatta ölümde bile



http://www.muzikdinlex.com/6266/Mustafa-Ceceli-Hastalikta-Saglikta
bu şarkıyı ilk duyduğumdada çok etkilenmiştim.nette ölümde bile ayrılmayan bu çifti görünce aklıma ilk bu şarkı geldi.eşimle hep dua ederiz ölümde bile birlikte olalım diye.bilmiyorum yanlış bir dua mı.

15 Ağustos 2010 Pazar

suyun tadı hiç bu kadar lezzetli gelmemişti.

şu uzun yaz gününde yemeksiz oluyorda ah gözünü sevdiğim susuz olmuyor.iftarda yanlış olmasına rağmen ilk önce bir bardak serin (soğuk değil)su içiyorum.

ve o bir bardak serin su önce ağızımın içine hayat veriyor.boğazımdan aşağı inerken inanın buruşmuş bir çiçek nasıl yavaş yavaş açılır öyle vücudum açılıyor.hayat buluyor.

büyüklerimiz hep der
-Allahımız sularımızı almasın.

suyun tadı ne tatlıymış Yaradanıma şükür etmiyelimde ne yapalım.

mymakeupstory arkadaşımızn dediği gibi paylaş bilinçlen

http://www.dailymotion.com/video/xe6rwj_hande-yener-orman_music?start=63#from=embed

ormanalrımızı korumak için bilinçlenmeli.bu şarkıyla kulağımıza küpe olur belki ne dersiniz.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

arkadaşlar bloglarınızdan kelime doğrulamayı kaldırır mısınız

arkadaşlar inanaın çok sorun oluyo.zaten kısıtlı zamanımızda kelim edoğrulamsı yapmak işkence.bazen sırf uğraşmak istemediğimden yorumu bırakıyorum yazmıyorum.çekişil sayfası olanlar da arkadaşlar özel bir sebebi yoksa lütfen kaldırın.mesela bir örnek
http://roseangel-sslkokovekozmetikaii.blogspot.com/2010/08/mac-urunlerini-isteyenlere-hediye.html
bu bloga yorum yazamıyoruz arkadaşlarda bana sordu bende başka arkadaşlara sordum .bilen beri gelsin sevaba girsin.